Yıl 2009... Twitter da timeline'ıma ardı arkası kesilmeyen
tweetler düşmeye başladı. Nedir ne değildir diye okuyorum, Kanım donuyor. İnsan
akıl sır erdiremiyor haliyle. Süreci eksizsiz her gün gazetelerden, sosyal
medyadan, haberlerden takip ettim. Altında bilmediğimiz bir şeyler olduğuna inandım
hep. "HEH! yakalandı, her şey çıkar meydana" dedim. Çıkmadı. Yıllar
geçti.. geçti.. geçti.. Ben büyüdüm ama yine aklım ermedi olanlara.
Ve yıl
2015.. Yine Twitter'da geziniyorum. Bu kez kanımı donduran isim değişti. Eskisi
gibi okumuyorum artık her gelişmeyi, bu katliam için duyduklarım zaten yetiyor. Katliam
diyorum; çünkü bu bir suç veya cinayet adı altında azımsanacak bir şey değil. Savunmasız
bir insana yapılan bu olayın tek ismidir "Katliam". Katliam diyorum; çünkü bu tek bir kişinin veya bir
ailenin sorunu değil. Ve yine katliam diyorum; çünkü bu insanlığın ölümüne
işarettir. Nedenini ise sorgulamıyorum; çünkü artık biliyorum. Bir
insanın bunu yapabilmesi için sadece "Merhamet"
duygusunun ölmüş olması yeterliymiş.
Bu birkaç
gündür sürekli karşıma sinir bozucu olaylar çıkıyor. Belki bu olayların üzerine
çok daha hassas ve savunmacı bakıyorum olaylara, bilmiyorum.
Etrafımda
o kadar çok bebek sahibi aile var ki, korkuyoruz ya yanlış insan olurlarsa diye. Babanem her zaman "Erkek evlat yetiştirmek zor" derdi. Haklılığını
bir kez daha anladım. Merhamet duygusu aşılamak, hakkı hakkaniyeti öğretmek, kimsenin
günahına girmemek, annelerin yüreklerini yakmamak.. Öğretecek çok şey var tabi ki
de.
Neyse
ki hala bir tarafım optimist. Çünkü Allah c.c diyor ki;
"Biz, İnsanoglunu şan ve şeref sahibi kıldık."
(İsra Suresi, ayet: 70)
Günlerdir
sözlerimizde ki, kıyafetlerimizde ki, gönlümüzde ki karanlık inşaallah bugünden
sonra aydınlığa kavuşur. İnşaallah her evlat yeni bir umut olur ve dışarıda yağan
kar gibi soğutur içimizi..